
Uzun süredir sevenlerinin beklediği Squid Game, 2.sezonu ile kitlesi ile buluştu. İkinci sezonunda ilginç tepkiler alan Squid Game kdrama incelemesine gelin birlikte göz atalım.
Eğer dramayı hala izlemediyseniz endişe etmeyin, bu yazımızda, spoiler içeren bilgiler barınmayacaktır.
Eğer dramanın ilk sezonunu izlediyseniz de sizi buraya alalım.
İlk bölümü 17 Eylül, 2021 senesinde yayınlanan Squid Game, covid’in de etkisi ile oldukça geniş bir izleyici sayısına ulaştı. Yapımların sadece konularının değil, aynı zamanda doğru zamanda, doğru platformda yer almasının da buradaki etkisini gözlemleyebiliriz. Biz Kore dramaları izleyenlere her ne kadar bu yapımlar alışıla gelse de, Kore dramasına alışık olmayan hedef kitle için harika bir tanışma süreci oldu.
Dramanın birinci sezonunu izlemeyenler için kısa bir bilgi verelim;

Farklı sebeplerden paraya ihtiyaçları olan bir grup insan, her gün farklı oynanacak olan bir oyunun parçası olurlar. Fakat, bilmedikleri bir şey vardır. Oyunlar, sandıkları kadar zararsız değildir. Bu oyunda kaybeden, gerçek hayatta da kaybeder, yani hayatını.
Squid Game bize, insanın canı pahasına dahi olsa, zor anlarda yapacakları seçimi, bu seçimlerin arkasındaki motivasyonu ve sosyolojik insan tepkilerini gözlemle fırsatı sunuyor. En çok sevdiğiniz karakter, gözlerinizin önünde en korkunç şekilde hayatını kaybedebiliyor. Ya da en çok güvendiğini karakter, hiç beklenmeyen bir anda, ter köşe yapıp, kendisine güvenen insanları sırtından bıçaklayabiliyor.
Dramanın ilk sezonu, izleyiciyi şaşkınlıktan dumura uğratırken, dramanın ikinci sezonunun nasıl bir etkisi oldu?
Öncelikle, Squid Game‘in tartışılmaz nitelikteki harika oyuncu kadrosundan başlayalım. Dramanın başrol oyuncusu, yani hikayeyi onun bakış açısından izlediğmiz karaktere can veren Lee Jung-Jae. Kendisi Seong Gi-hun karakterine hayat vererek, sunduğu harika oyunculuğu ile kısa sürede karakteri ve aynı zamanda da hikayesi ile empati kurmamızı sağlıyor. Onun hissettirdiği ikilemleri, seçimleri, hayal kırıklıklarını ve yaşam mücadelesini, en şeffaf bakış açısından gözlemleyebiliyor.
İkinci sezonda kendisine eşlik etmeye devam ettiğimiz bir diğer oyuncu ise Wi Ha-Joon. Wi Ha-Joon, büründüğü karakterin renkerini olan ve kendisini yine bir çok başarılı dramada izlediğimiz harika bir oyuncu. (Bknz Romance is a Bonus Book ve The King Eternal Monarch.)
Ve tabi ki, oyunculuğundan en ufak bir ödün vermeyen Lee Byung-hun. Squid Game’in ikinci sezonunda, kendisini çok daha fazla gözlemleyebileceğimiz sahneler olduğunu söyleyebiliriz. Hatta, kendisinin hikayesine daha yakın bir perspektiften yaklaşıyoruz.
Ve kadroda elbette yine, ütülü takım elbisesi ve gülümseyen yüzü ile Gong Yoo bulunmakta.
Peki bu sezonda kadroya katılan yeni isimler kim?

İlk önce, neredeyse keyif aldığım bir çok dizide kendisini oyuncu kadrosunda gördüğüm Park Gyu-young‘dan bahsetmek istiyorum. Her ne kadar son projeleri ciddi karakterler üzerine olsa da ben kendisini ilk olarak Romance is a Bonus Book dramasında gördüm ve eşsiz mizah yeteneği ile kendisini çok sevdim. Gel gelelim, bu dramada oldukça farklı bir karakteri canlandırıyor fakat yine, yeteneği ile nefes kesiyor ve hayran bırakıyor.
Ve kadroya eklenen diğer sürpriz isim ise, ünlü ve başarılı K-Pop grubu olan Bing Bang‘in üyesi T.O.P.
Kendisi hakkında internette yapılan yorumlar üzerine, hayranları T.OP’ın performansından oldukça memnun. Hikayede gerçek hayatındaki gibi rapper bir karaktere hayat veren Choi-Seung-hyun‘un dramaya katmış olduğu renk tartışmasız ki çok canlı.
Squid Game ikinci sezonda sizi neler bekliyor?

Squid Game severler, ikinci sezon hakkında oldukça karışık bakış açıları içerisindeler. Bu bakış açıları oldukça makul çünkü dizinin dinamiği biraz değişmiş durumda.
Her ne kadar dizinin ritmi aynı olsa da, ters köşe olmaktan hoşlanan izleyici, ters köşe bir dramanın ikinci sezonunda, hangi noktada ne olacağını tahmin edebilecek tecrübeye ulaşmış durumda. Bu nedenle de izleyiciyi artık şoke etmek çok mümkün değil. Kill Your Darlings mottosunu çok seven Squid Game, bu sezonda da bağ kurduğumuz karakterle yine bizi ayırmayı başarıyor. Yine sosyolojik konuları önümüze seriyor. İnsanın en zor anında yapacağı seçimleri acımasızca göz önüne sunuyor. Fakat, dramanın dinamiğinde değişen içeriklerden birisi, mizah dozunun biraz daha artmış olduğu gerçeği.
Dramanın ilk sezonunda güldüğümüz anlar sayılı iken bu sezonda, mizahı biraz daha arttırıp, gerilimi biraz daha düşürmüşler.
Ya da belkide bizler bu gerilime alışık olduğumuz için ilk seferki kadar şaşkına dönmüyoruz. Bu elbette hedef kitleyi arttırmak için çok güzel bir farklılık. Fakat bir yandan, gerilime ve acımasız sahneleri 3 senedir bekleyen fanatik Squid Game hedef kitlesi için de hedef tahtası konusu haline geliyor.
Dramanın birinci sezonunda, izleyici ile bu kadar iyi bağ kurmasının sebeplerinden en önemlisi, karakterlerin muhteşem detaylarla izleyiciye sunulmasıydı. Belki karakterlerin hayatları ya da orada olma nedenlerini tam olarak anlamıyorduk ama bunu göz ardı etmemizi sağlayan bir durum vardı. O da karaketerlerle kurduğumuz empatik bağ.
Squid Game: Kıran Kırana’da bu biraz aceleye getirilmiş hissi veriyor. Dramanın esas konusunu izleyiciye vermek isterken, senaristler, karakterlerin alt yapısını dolduran detayları biraz ihmal etmiş ya da yeterince onlara yer vermedikleri hissini veriyor. Oysa unutmayalım ki, bu hedef kitle, her ne kadar öyle görünmese de bağ kurdukları karakterin acımasızca hayata veda etmesi gerginliğini seviyor. Demek istediğim, eğer karakteri “Darling” yapamazsanız, “Kill Your Darling” denklemi biraz zayıf kalabilir.
Bunu atlayacak olursak, hikaye içerisinde yine izleyici düşündürücü saptamalara yöneltecek olay döngülerine denk geliyoruz. Ki bu da, izleyiciyi desteklemediği bir karakteri bile anlayabileceği noktaya ulaştırıyor.
Eğer ilk sezonu sevdiyseniz, devam etmenizi tavsiye edeceğim bir drama.
Dramanın üçüncü sezonunu, Haziran 2025’te izleyicisi ile buluşacak.
Spoiler almadan izlemeyi hala başarabilirsiniz!